Son şampiyonda işler ne durumda? Transferler takıma nasıl bir etki yaptı? İhtiyaç olan bölgeler nereler ve nasıl oyuncu tiplerine ihtiyaç var? Leipzig maçı neler anlattı? Elimizden geldiğince inceleyelim.
Kabul etmek gerek ki şampiyonluk iddiası taşıyan takımlar arasında en oturmuş ve hazır görünen kadro Galatasaray'da. Hangi bölgelere ihtiyaç olduğu diğer takımlara göre oldukça net.
Kağıt üstünde Galatasaray'ın muhtemel kadrosu bu şekilde görünüyor. Geçen sene birlikte oynayan oturmuş bir savunma hattı ve kaleci. Arka tarafta şüphesiz ki ligin en sorunsuz takımı. Ortasahada Ndiaye ve Fernando'nun gidişiyle sayısal ve niteliksel bir eksiklik oluştu. Eğer yönetim ve Fatih Terim doğru hamleleri yaparsa bu durumu avantaja çevirebilirler ki ilk hamla epey doğru oldu: Jean Michael Seri. Yıllardır süre gelen Premier Lig ve bu lig özelinde de Fulham sempatizanlığım bana geçen sene Seri'yi bolca izleme fırsatı verdi. Burada yeni transfer güzellemesi yapmak istemem ancak taban performansı çok aşağılara hiç inmiyor. Onu Nice'teki Favre döneminden beri takip eden birisi olarak (Favre takımlarına özel bir ilgim vardır, elimden geldiğince takip ederim) saha döküldüğü bir maç aklıma gelmiyor. Geçen sezon tarihin en uyumsuz performanslarından birini gösteren Fulham'da, maç içerisinde göze çarpan ilk oyuncuydu. Ve buna paralal olarak tavan performansı da, Favre komutasında Nice'te olduğu gibi, doğru kullanıldığında çok yukarılarda. (İki sezon üstüste 10 asist yapmıştı) Bu çift haneli asist sayısını, gerektiğinde savunmaya kadar gelip top alarak yapması daha da değerli. Her zaman ağızlarda olan 'iki yönlü ortasaha, komple ortasaha' gibi terimlere anlam katabilecek bir oyuncu. Onu tanımlamak gerekirse ilk ve temel özelliği pas kalitesi. İyi bir oyun görüşü var ve temiz tekniğiyle topu yavaşlatmadan doğru pasları bulmak amacında. Bir oyun kurucu olmasının yanında dinamikliği de iyi düzeyde. Onun için box to box bir playmaker diyebiliriz sanırım. Fiziksel mücadeleden kaçan bir yapısı yok (ne kadar yeterli olduğu tartışılır) ve pres yapmayı da seven bir oyuncu. Özellikle Fatih Terim için olabilecek en iyi oyunculardan. Sanırım Terim'e istediğin ortasahayı tarif et deselerdi, Seri'ye yakın bir profil anlatırdı. Fatih Terim'in pasla oyunu ele alma isteği ve iki taraftan bindiren bekleri topla buluşturma amacını yerine getirebilecek bir oyuncu. Bunun yanında salt bir pasör değil, dripllingle top taşımayı seviyor. Uygun olduğunda ceza sahasına girmek de yaptığı işlerden. Eğer sakatlık yaşamazsa, Galatasaray ortasahasıni bir iki seviye yukarı taşıyacaktır.
Bu tarz paslar, en sevdiği işlerden. Nagatomo ve Mariano gibi bindiren iki bek ve onlara alan açan skorer iki kanat oyuncusuyla bu plan işleyecektir.
Takımını driplingle ileri taşıyor
En sevdiği iş bu değil ancak uygun olduğunda ceza sahası koşuları yapıyor. Nitekim yine Favre yönetiminde senede ortalama 5 golü buldu.
Galatasaray ortasahasında tamamlanması gereken diğer temel parça olarak 6 numara göze çarpıyor. Seri'ye epey övgüler dizdik ancak her oyuncu gibi zayıf tarafları mevcut. Ortasahada gereken fiziksel sertliği yaratacak bir oyuncu olduğu söylenemez ve presle top kazanabilmesine rağmen çok pas arası yapan bir oyuncu değil. Ayrıca alan kapatma konusunda da eksikleri var. Seri'nin Belhanda'yla birlikte oynayacağı, iki hücumcu kanat oyuncusu ve sürekli ileri çıkan bekler göz önünde bulundurulursa; son şampiyonun sert, alan kapatma bilgisi üst düzeyde, enerjik bir kesici ortasahaya ihtiyacı olduğunu söylemek gerek. Böyle bir oyuncu arayışında olduklarını da biliyoruz. Buraya uygun taşın oturtulmasıyla Avrupa'da kalburüstü bir takımın ortasaha kalitesine ulaşmak mümkün. Bu yapının geçen seneki Mariano-Ndiaye- Belhanda ortasahasından daha dengeli ve üretken olacağını düşünüyorum. Ndiaye'nin getirdiği dinamizmi bir adım arkada, 6 numarada bulmak ortasahayı dengeleyecek unsur olacaktır. Ayrıca Seri'nin üretkenliği ve Babel'in skor potansiyeli göz önüne alındığında, Galatasaraylıların geçen sene iç saha maçlarında kilidi açmakta zorlanan takımı bu sene görmeyeceklerini düşünüyorum. Terim'in ayrıca Deniz Türüç tarzı bir oyuncu istemesini de anlamlı buluyorum. İçerideki lig maçlarında Belhanda'yı dinlendirip yerine daha kilit açıcı bir oyuncu oynatmak makul bir istek.
Galatasaray'ın en önemli seçimi ise şüphesiz santrafor olacak. Santrafor seçiminin, Galatasaray'ın iki ön kanat oyuncusuyla yakından ve doğal bir ilişkisi var. Feghouli ve Babel'e baktığımızda, temel özellikleri yüksek sayıda skor bulabilmeleri. Santrafor tercihinin, onların bu özelliklerini maksimize etmek, Belhanda gibi ceza sahasına girmeyi seven bir oyuncuyu da beslemek üzere yapılması gerektiğini düşünüyorum. Basında geçen Falcao safkan bir 9 numara. Golcülüğüne, son vuruşlarına dünyadaki kimse laf edemez sanırım. Gelirse de eminim epey katkı verir. Ancak ben yukarıda saydığım nedenlerden dolayı arkadaşları için daha fazla alan boşaltabilen, rakip savunmayı yıpratan, servis yapabilen ve kendisi gol attığı gibi takımın gol sayısını da yukarı çekebilecek bir oyuncunun tercih edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Falcao'nun son yıllarda yaşadığı sakatlık sıkıntıları ve Terim'in kanatlarda hücum etmeyi sevmesi de, bu hücumları tamamlayabilecek fiziksel yönü kuvvetli bir oyuncuya ihtiyaçları olduğunu düşündürüyor bana. Terim'in Vedat Muriqi ısrarının temelinde de bunun yattığını düşünüyorum ancak olmadı. Bu tabii ki demek değil ki Muriqi, Falcao'dan iyi bir oyuncu. Anlamak isteyen herkesin söylediklerimi anladığını düşünüyorum.
Galatasaray'ın son Leipzig maçına göz atacak olursak bir şeyler söyleyebiliriz. Öncelikle önemli transferlerden sadece Babel'in olması, ipuçlarını azaltan bir etkendi. Bunu yanında Babel, bildiğimiz Babel'di. Skora çok yakın bir oyuncu ve devamlı gol arıyor. Fatih Terim de ondan nasıl faydalanacağını iyi biliyor gibi. Nitekim Terim'in klasikleşmiş, çok adamla ceza sahasına girip kenarlardan ortalarla gol arama çalışmalarının birisinde golü buldu.
Galatasaray'ın ceza sahasına kalabalık girdiğ bir pozisyon
Nerdeyse aynı pozisyon, bu defa Babel golü yapıyor.
Terim'in bu oyun yapısına Seri'nin ne kadar uygun olduğunu bir kez daha söylememiz gerek. Bu hücumlarda ceza alanının hemen dışında bekleyerek ribaundları toplayıp, doğru pas dağıtımını yapacağını söylemek zor değil. Yine bu oyun yapısında ceza sahasını karıştırabilecek bir santraforun önemi ortaya çıkıyor.
Maçı izleyen herkesin Galatasaray'ın savunmada verdiği açıkları fark ettiğini düşünüyorum. Bunu şu anki şartlara göre değerlendirmekte fayda var. Birincisi o çok önemli 6 numara transferi henüz gerçekleşmedi ve burada Donk oynadı. Oraya muhtemelen Donk'tan 2-3 gömlek üstün bir oyuncu alınacak. İkincisi de Leipzig ve Nagelsmann. Leipzig, Avrupa'da hızlı ve direkt futbolu amaç edinmiş yegane takımlarından. Ve bu sene de başlarına, direkt ve hızlı hücumun doktoru diyebileceğimiz; genç, zeki ve hırslı menajer Nagelsmann'ı getiridiler. O yüzden onları kriter almak çok doğru olmayacaktır. Meraklıları için onları bu sene izlemek zevkli olacaktır. Benim bu sene takip edeceğim takımlar listesinde başlarda geliyor. Galatasaray'a dönecek olursak, yine de Şampiyonlar Ligi'nde bu seviyede takımlarla mücadele edecekleri için, bu seviyeye alışmak zorundalar. İki temel transferleri ve kalede Muslera ile birlikte bu maç oynansaydı bize iyi doneler verebilirdi. Keza Leipzig savunma arkasına çok başarılı şekilde adam sarkıtabilen bir ekip ve İsmail Çipe bunları erken sezip ileri çıkma konusunda başarılı değildi.Bakalım önümüzdek günlerde son şampiyonda gelişmeler ne şekilde olacak? 6 numara ve santrafor tercihleri, onların bu seneki oyun şekillerini biçimlendirecek. Oturmuş kadroları, şampiyonlar ligi hevesleri ve buradan gelen bütçeyle muhtemelen yapacakları 2 iyi transferle birlikte seneye ligin en önemli iki şampiyonluk adayından biri olacaklarını söylemek mümkün. Yeni gelişmeleri birlikte konuşmak dileğiyle. Futbolla kalın.
( Eğer yazılarımı okumaktan keyif alıyorsanız, güncel yazılarımı takip etmek için twitter adresimi takip edebilirsiniz: https://twitter.com/Liberol6 )
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder