6 Eylül 2017 Çarşamba

Fenerbahçe sezon başı analizi


     Yine bir sezon başı ve yine sorunlu bir Fenerbahçe. Abi bir takımın hiçbir sezon açılışı sakin olmaz mı? Kadıköy'de maalesef işler çok iyi gitmiyor. Gelin takımın durumunu biraz analiz edelim.

Takımın bu sene en çok oynamasını beklediğimiz 11'i aşağı yukarı şu şekilde:


  Şu an herkes skor yorumculuğuna soyunsa da gelin biz gerçek sorunları ve avantajları analiz etmeye çalışalım. 
  
   Bu takımın en büyük ama en büyük sorunu net şekilde görülüyor ki orta sahanın ortası.Artık orta sahaların defansif veya ofansif olma şansı kalmadı. Şuanda çift yönlü orta sahalar altından bile daha değerli durumda. Bu mevki her zaman önemliydi ama şuan o kadar büyük bir öneme sahip ki geçtiğimiz yıllarla kıyaslanamaz.Son yıllarda Avrupa'da çıkış yapan takımlara baktığımız da mutlaka orta sahada, ileri ve geri hatları birbirine zamklayan, yapıştıran bir orta saha hattı görücez. Son yılların en büyük sürprizi Leicetster City, orta sahasında iki tane safkan çift yönlü orta saha oyuncusuyla oynadı. Kante ve Drinkwater. Aynı Kante geçen sene Chelsea'nin şampiyonluğunda en önemli rolü oynadı. Gerçekten muazzam bir orta saha. Geçen seneye göre bu sene çok daha hazır duran Manchester United, Lukaku transferiyle haklı olarak sükse yapsa da asıl kritik isimin Matic olduğu bariz ortada. Ezbere yorumcuların söylediğinin aksine Matic bir defansif orta sahadan çok müthiş bir iki yönlü orta saha. Hatta bazen ofansif yönü ağır basmakla eleştirilse de üstün fiziği sayesinde defansı aksatmıyor. Bu transferle Pogba'yı rahatlatan Mou, gerçekten güçlü bir orta sahaya sahip oldu. Bunu M.United analizi kısmında ayrıntısıyla konuşuruz. Son olarak son yılların en dominant ekibi olan Real Madrid'in orta sahasına bir bakalım. Şuan bu konuda ağzımızın suyunu akıtan Modric'e  Kroos ve Casemiro eşlik ediyor. Biraz adaletsiz duruyor değil mi?

     Forvetler gol atar. Stoperler savunma yapar. Orta sahalar? Onlar maç kazandırır. Ferguson bu sözü laf olsun diye söylemedi arkadaşlar. Şuan bir takımın en önemli, en kritik sorunu, topu savunmadan hucuma rahat ve seri bir şekilde ulaştırabiliyor mu? Bunu pasla ve dripllingle yapabilirsiniz temel olarak. Fenerbahçe'nin en büyük sorunu da burada başlıyor. Son 4-5 yıldır başarısızlığın temel nedeni de bu. Takımın uzun süredir Emre'den başka bu işi yapabilecek oyuncusu yok. Artık büyük takımların çoğu bu tipte iki oyuncuya sahip olmaya çalışıyor. Ancak şuan için Fenerbahçe'de bunun hakkını veren tek bir oyuncu yok. Yukarıdaki orta sahayla şampiyon olmak gerçekten zor. Josef'i zaten biliyoruz.Teknik becerisi çok yüksek değil. Ozan ise fit bir halde driplingle bu işi halledebilir kısmen ancak bunu söylemek absürd de olsa kendisi 87 kilo. 1.80 boyla :(  Giuliano'ya gelirsek gerçekten elit seviyede bir topçu. Zenit performansını da yakından takip ettiğim için rahatlıkla söyleyebilirim. Ancak asla bir playmaker değil. Fm oynayanların tabiriyle oyun kurucudan çok gizli forvet.İkinci adam olarak ceza sahasına çok sık girer ki bu da Fenerbahçe'nin bir diğer eksikliği. Bu eksikliği kapatacağı bariz.
    
     Transfer sezonun bitmesine 2 gün kaldı ve önemli bir transfer olması çok mümkün görünmüyor.(umalım ki olsun) Bazı takımlar vardır bir iki değişiklikle gerçekten 2-3 seviye birden atlayabilir. Fenerbahçe'nin kadrosu da biraz böyle bu sene. Anlatıldığı kadar kötü asla değil ancak çok temel eksiklikleri var. Orta saha da bunların başında geliyor. Mehmet Ekici'nin bugün antremanlara başladığını öğrendik.Ekici bildiğimiz gibi 10 numaraya daha yatkın bir oyuncu. Ancak çalışıp bir 8 numaraya evrilirse daha faydalı olabilir. Ekici'nin 10 numara da oynasa bir oyun kurucu olduğunu hatırlatmakta fayda var. Bu sene Aykut Kocaman'ın en büyük sınavı, Ekici ve Giuliano'yu aynı anda oynatabilmek olacak gibi görünüyor. Kendisine yapılan defansif zihniyetli eleştirilerini de bu şekilde susturabilir. Şu ana kadar elindeki kadro tam anlamıyla hazır olmadı.Sakatlık, cezalar ve formsuzluklar zirve yapmış durumdaydı. Şimdi milli maç arası dönüşünde takıma neler yaptırabildiğine bakmak lazım.


      Aykut Hoca'dan söz açılmışken bir iki cümle de onun için yazmak isterim. Açıkçası oynattığı futbol benim futbol felsefeme en uzak stillerin başında. Ancak bu stille başarılı olunmayacak diye de bir kural yok. Ayrıca ben kesinlikle 4 sene öncesinden daha iyi bir taktisyen olduğunu düşünüyorum. Tüm eleştirilere rağmen pas futbolu takıntısının azaldığını ve direk oyuna düşünüldüğü kadar kapalı olduğunu düşünmüyorum. Açıklamalarından da anladığımız kadarıyla bu ikisini harmanlamak istiyor. Bunları denersin, başarılı ya da başarısız olursun konu o değil. Bu sezon için en büyük hatası, üzülerek söylüyorum, Nabil Dirar! Dirar, yıllardır Fransa'da beğenerek izlediğim bir oyuncu. Nedir Dirar'ın iyi özellikleri. Bir kere Avrupa'nın en etkili orta açabilen ilk 20 oyuncusu arasına gözüm kapalı yazarım. Bunların yanında pozisyon alması ve çalışkanlığı da yüksek bir oyuncu ancaaak. 250 sene daha futbol oynasa hiçbir zaman bu takımın sağ açığında oynayabilecek seviyeye gelemez. Adamın fabrika özelliklerinde yok, onun suçu değil. Dirar'dan maksimum performansı nerede alırım diyorsan, yeni moda 3-4-3 ün ve 3-5-2' nin sağ kanadı derim. Fenerbahçe'de ise ona en uygun mevki sağ bek. Bakın gerçekten iyi bir orta kesici fakat çalım özelliği ve hızı yeterli olmadığı için her zaman önünde bir savunmacı oluyor ve en önemli özelliği olan orta açma yeteneğini sergileyemiyor. Sağ bek olarak beli daha fazla orta şansı bulabilir. Ben Dirar'ın bu yoklukta orta sahada 8 numara olarak da oynayabileceğini düşünüyorum ancak Aykut Hoca bu tip hamlelere çok açık değil bildiğim kadarıyla.

     Valbuena için çok fazla bir şey yazmayacağım, keza stili ve yaptıkları belli. Mutlaka faydalı olacaktır. Giuliano ise yukarıda bahsettiğim gibi gerçekten iyi bir oyuncu, genelde ceza sahasına ikinci adam olarak girmeyi seviyor. Çok hızlı bir karar alma yeteneği var ki genelde bu kararları doğru seçiyor. Bu da ileride hucümu hızlandırması için büyük artı. Arkasında temiz ayaklı bir 8 numarayla çok iş yapar ancak korkum böyle bir oyuncu bulamayıp, kendisinin oyun kurmaya çalışması. Eğer böyle olursa oyun içinde yitip gidebilir. Şunu da söylemek gerek ki kendisine en uygun santraforlardan biriyle oynuyor. Soldado istekli, hareketli ve arkasındaki oyunculara alan açan bir oyuncu. Tam da Giuliano'nun istediği gibi. Soldado demişken, bu sezon sakatlanmazsa mutlaka iş yapacaktır. Avrupa'da her zaman beğendiğim oyunculardan birisiydi. Hareketli olmasının dışında genel kanının aksine iyi bir bitirici ve sık pozisyona girebiliyor. Önümüzdeki haftalarda atacağı 2-3 golle kendisini bulacağını düşünüyorum. Neto'nın gelişiyle, savunma tandeminde yine iyi bir ikili yakalandı. Bu sene için fazlasıyla yeterli olacaklardır. Neto'nun pas özelliği olması iyi bir artı ancak bazen hamleleri çok geç kalıyor ve kart görebiliyor aman dikkat!

   


      İsla şu ana kadar bekleneni verdi ve takıma uyum sağlamış görünüyor. Savunmanın diğer kanadında ise iki yetersiz oyuncu var. İsmail her ne kadar daha formda görünse de bazen öyle fahiş savunma hataları yapıyor ki katlanmak imkansız. Burada benim oyum HAK'tan yana. Tabi gönül isterdi ki burada kemik gibi bir sol bek olsun. Kalecilere gelince ikisi de anormal formsuz başladı ancak bu şekilde sürmeyecektir doğal olarak. Çünkü kimse bu kadar kötü kaleci olamaz. Benim görüşüm Volkan'ın performansını yukarı çekip formayı alacağı yönünde. 

     Ülkede her zaman olduğu gibi yine skor yorumculuğu müthiş prim yapıyor ne yazık ki. Fenerbahçe iyi futbol oynamıyor, bu bir gerçek. Ancak son maçlardaki fahiş hatalar olmasaydı şu an Fenerbahçe bu kötü futbolla 9 puanda olabilirdi. O zaman televizyonda yapılacak yorumları siz benden daha iyi tahmin edebilirsiniz :) Şu an her şey nasıl kötüyse o zaman da her şey gereğinden fazla iyi olacaktı. Türkiye'de futbolun gelişmesindeki en büyük engellerden birisi gerçekten de bu ya herro ya merro anlayışı. Bu anlayış yüzünden gerçekçi analizler yapıp, sorunları tespit etmek mümkün olmuyor. Bu da ayrı bir makalenin konusu olsun. Biz kabul etsek de etmesek de şans futbolda bir gerçek ve düşündüğümüzden daha önemli oluyor bazen. Net bir şekilde bu takım sezona müthiş bir şanssızlıkla başladı. Eğer bu kadar olumsuzluğun altından kalkılırsa bu şanssızlık, ilerleyen haftalarda takım için bir artıya dönüşebilir. Kabul edelim ki bunun böyle sürmez. Eninde sonunda bu yenilen anormal hatalı goller azalacak veya sona erecektir.  

      Önümüzde Fenerbahçe için kritik günler var. Son 2 günlük transfer dönemi ve Başakşehir maçı. Eğer takımın çehresini değiştirecek oyuncular alınırsa burada konuşuruz yeniden. Ben de herkes gibi pek umutlu değilim bu konuda. Başakşehir maçındaysa taraftar tribünleri dolduracaktır. Eğer takım taraftarı arkasına almak istiyorsa bu maçı mutlak kazanmalı, mümkünse tempolu bir futbolla. Ligin henüz 3. haftası ve önümüzdeki günler belirleyici olacak. Ne olacağını hep birlikte göreceğiz. Ben Fenerbahçe'nin bu sene son haftalara kadar şampiyonluk yarışında olacağını düşünüyorum. Zaman ne kadar haklı veya haksız olduğumuzu gösterecek.
    
      Gelişmeleri burada yeniden konuşabilmek dileğiyle. Futbolla kalın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

3'lü Savunma Üzerine

     Son 6-7 yılda yeniden revaçta olan 3'lü savunma neden popülerleşti? Getirdiği avantajlar ve dezavanajlar neler?      2000'li ...