13 Eylül 2017 Çarşamba

Başakşehir maçı analizi ve Fenerbahçe'nin geleceğine bakış

    Oyunu izlerken net şekilde görülüyor ki Fenerbahçe'nin iki temel sorunu var. Birincisi daha önce de belirttiğim gibi top dağıtabilen bir 8 numara. Hele Aykut Hoca'nın istediği gibi bir pas oyununda bunun önemi normalden çok daha fazla. Bunu belki bin kere söylediğim için üzerinde fazla durmayacağım. İkinci sorun ise, özellikle stadta çıplak gözle izleyince inanılmaz göze batıyor, hücumda tüm futbolcuların çok sabit, hareketsiz olması. Fenerbahçe pas yaparken kimse hareketlenmiyor. Bu şekilde oynayan bir takımın bu kadar az pozisyon bulması sürpriz değil. Maç boyu, skorun da etkisiyle, genel olarak oyun hakimiyeti genel olarak Fenerbahçe'deydi. Buna rağmen hep birlikte gördük ki üretkenlik olarak takım çok kısırdı. Nispeten bir kaç pozisyonun yakalandığı son 15 dakikalık bölümdeyse takım maç boyu yaptığından vazgeçti. Kaleci Volkan da dahil olmak üzere ileri uzun top kullandılar ve Janssen liderliğinde ileride bu topları kazandılar. Takımın temel problemi olan ileri hızlı çıkma sorunu hallolmuş oldu :)




      Tabi ki uzun top iyidir öyle oynasınlar demiyorum ancak Fenerbahçe o kadar yavaş ve hareketsiz paslaşıyor ki demarke şekilde net pozisyona girilmesi neredeyse imkansız. Bunun bir numaralı sorumlusu şüphesiz Aykut Hoca. Oyun içi dizilişlere o kadar saplantılı ki oyuncular onun direktiflerine uymak için neredeyse hareket etmekten korkuyorlar. Bu kadar statik ve durağan şekilde pozisyon bulmak futbolun kimyasına uygun değil. Hoca zaten her takımın yapamayacağı zor bir oyun stilini benimsemiş durumda, bir de bu kadar saha içi dizilişi saplantısıyla oyuncular iyice hareketsiz kalıyor ve pozisyon bulmak zorlaşıyor. Buna ilaveten de bu orta saha buna uygun değil. Josef ve Ozan'la iyi bir pres ve tempo orta sahası yaratabilirsiniz ancak pas oyununda kendi kalitelerinin çok aşağısındalar. Ki buna rağmen  bu maç Josef'le Ozan takımın en iyilerindendi. Özellikle Josef. Bu maçta da diğer maçlar gibi Ozan - Josef göbeği olasa da Ozan daha ilerideydi ve Josef geride daha fazla alan buldu. Bu da performansına direk etki yaptı. Bu sezon en iyi maçını çıkarttığını düşünüyorum. Takım için kritik nokta yine Ekici olacak gibi. Antremanlara başladı ve kendisini iyi hisettiğini söylüyor. Eğer Hoca geride Josef'i tek bırakıp önlerinde Ekici, Giuliano ortasahası kurarsa işler belki daha yolunda gidebilir.

     Takımın olumlu taraflarından bahsedecek olursak kesinlikle istek ve azim. Senelerdir, Fenerbahçe'yi sıkı bir şekilde, mümkün olduğunca stadta, takip ediyorum. Futbolcuları bu kadar hırslı ve maksimumunu vermeye çalıştığı, Ersun Yanal senesini hatırlıyorum. Gerçekten son güçlerine kadar savaşıyorlar ve geçen hafta da savaştılar. Ancak son dakikada gelen golle mağlup oldular. Eğer siz doğru oyunu oynuyorsanız böyle mağlubiyetler önemli değildir ancak oynanan oyun doğru değil. Aykut Hoca yine gelen ilk topun gol olduğundan yakındı ve haklı da. Ancak atılan goller de ilki yoktan var oldu ikincisi de duran top. Maçı 2-2 ye getiren en büyük etken taraftarın ve futbolcuların kazanmayı olağanüstü istemesiydi. Her maçta bu kadar istekli olamazsınız. Hiçbir futbolcu olamaz. Kuyt hariç tabi :)

     Yeni oyuncuların performasına göz atacak olursak, Dirar bildiğiniz gibi maalesef. Yaratıcılık ve hızdan yoksun, azimli. İyi bir orta sıra takımın sağ kanadı gibi.
     Soldado'nun performansı benim için sürpriz oldu. Yıllardır beğenerek izlediğim bir forvet ancak topsuz oyunda o kadar etkisiz ki gerçekten şaşırdım. Golcü içgüdüleriyle yapılan koşular, boşa kaçmalar hak getire.
     Janssen az süre buldu, iyiye yakındı. Ancak şöyle bir durum var, 15 dakikaya yakın bir süre sağ açıkta oynadı. Janssen hiç tartışmasız bir box player, yani onu ceza sahası içinde topla buluşturmanız lazım. Bunu yaparsanız da gerçekten elit seviyede bir oyuncu. Hoş Fenerbahçe'nin de temel problem bu, forvetlere servis yapamaması. Ben yine de faydalı olacağını düşünüyorum. Adını yeniden duyurmak için bu sene bir çıkış arıyor.
     Giuliano etkisizdi, oyunda kayboldu ancak top ayağına geldiğinde yine doğru işler yaptı. Bu takımın en önemli bir iki oyuncusundan biri olacaktır. 
     Neto kesinlikle bir Kjaer değil. Defansif anlamda en büyük sıkıntısı kararlı olmaması. Uzun topların yere inmesine genellikle izin verdi ve yeterince hızlı olmadığı için rakip, inen topu aldığında sıkıntı yaşadı. Bu başına bela olabilir ancak pas anlamında kesinlikle seviyeyi yükseltti. Defansif anlamda sıkıntısı var dedim ama tabi ki Topal'dan da Neustadter'den de kat kat iyi bu alanda da. Yararlı bir transfer gibi görünüyor.

      Hoca bu stilde ısrar ederse, ki tanıdığımız Aykut Kocaman edecektir, bu kısırlık devam edecektir. Ama bu takım hücumsal anlamda mutlaka ilerleme kaydedecek. Sakatlık, geç transferler vs. gibi sebeplerden hücum oyunları birbirleriyle çok az oynadı. Oynamak bir yana birlikte doğru düzgün vakit bile geçiremediler. Uyum sorunu aşıldıkça, pas verirken görülen ürkeklik de azalacaktır. Şöyle bir durum var ki Aykut Hoca maçtan sonraki basın toplantısında çift forvet oynatmak istediğini söyledi. Eğer böyle bir sisteme geçerse tüm oyun ister istemez değişecektir. Zaten hoca istemese de takımdaki oyuncuların mevkilerine göre kaliteleri onu buna zorlayacaktı. Çift forveti sahada görürsek onu da analiz ederiz ama bana umut veriyor açıkçası bu kadro yapısında iki forvetle oynamak. Bu sistemde ısrar edilirse de mutlaka takım gelişecektir ancak kısırlık ister istemez devam eder. Ben ne olursa olsun bu sene Fenerbahçe'nin son haftalara kadar yarışta kalacağını düşünüyorum. Tabi bunları konuşmak için henüz erken. Takımlar aşağı yukarı 8-10. hafta civarı kendilerini belli ediyorlar.

    Ben de sezon boyunca elimden geldiğince maçları analiz edip sizlerle tartışmak için burada olacağım. İçerideki maçları tribünde, deplasmanları tv başında takip ediyorum. Başka yazılarda görüşmek üzere

Takipte kalın
Liberol

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

3'lü Savunma Üzerine

     Son 6-7 yılda yeniden revaçta olan 3'lü savunma neden popülerleşti? Getirdiği avantajlar ve dezavanajlar neler?      2000'li ...